Ülkemizde eğitimde yaşanan
değişiklikler, borsada yaşanan günlük değişikliklerden farksız. Dolar, avro
paritesi gibi sınav ve sistem “pariteleri” de konuşulmaya başlandı. Her gün
hatta saat başı yapılan açıklamalarla her şey altüst oluyor. Eğitimciler bile
konuyu takip edemezken velilerin ve öğrencilerin işi oldukça zor!
Sınama-yanılmanın bir yöntem
olduğu doğrudur ancak eğitimde kullanımı çok sakıncalıdır. “Sadece değiştirmek
amaçlı” çıkılan yolların sonunun ne olacağını artık kimse kestiremez oldu. Muammalarla
dolu bir geleceği kimse düşlemez. İnsanların gelecekte yaşayacaklarını
bilmeleri hatta bunu çok önceden düşünüp hayal kurmaları gerekir. Hayal,
insanlık için son derece önemlidir!
Günümüzde, birçok
eğitimcinin modellediği ve emek vererek ortaya çıkarttığı, binlerce öğrencinin
öğrenim gördüğü ve yıllar içerisinde bir okul kültürünün oluştuğu öğretmen
liselerinin kapatılması tartışılıyor. Bununla birlikte sağlık meslek liseleri
de bu tartışmalara dâhil edilmiş başka bir eğitim cephesi.
18. Millî Eğitim Şûrasında konu
gündeme gelmiş ve tartışılmıştı. O gün şûranın yapıldığı salonda duyduklarım
bana büyük endişe vermişti. Bir ülkede emek verilerek ortaya çıkartılmış bir
okul kültürünün ortadan kaldırılması bu kadar kolay olabilir miydi? Oldu!
Millet olarak değişikliklere
bu kadar meraklı olduğumuzu anlayamamışım! Bu ne büyük bir istektir ki, yeterince düşünmeden, tartışmadan, küçük uygulamalar
yapmadan kökten değişimler yapabiliyoruz. Sorun şu ki, eğitim alanında süreç
değerlendirme tam yapılmıyor ve önemsenmiyor. Eğer bir bozukluk varsa kökten
yok etmeyi seviyoruz. Ancak bir şeyi yok ederken yanında yok olanlar ne olacak?
Binlerce gencin hayal kırıklığı,
gelecekle ilgili planlarının bozulması ve yarın ne olacağı korkusu, kime ne
kazandıracak? Okulları kapatmak yerine, tüm paydaşların görüşlerinin alınarak, işleyişte
yaşanan sıkıntıların belirlenmesi ve yeni düzenlemelerle sistemde yaşanan
tıkanıklıkların giderilmesi gereklidir.
Eğitimle ilgili sorunlara
çok yukarıdan bakmak yerine sorunları daha yakından görmek ve çözüm yolları
yaratmak için samimi yaklaşımlar gerekiyor. Kesip atmak her zaman en kolay
çözüm görünse de bu kolaycılıktan başka bir şey değildir.
Köy enstitülerinin
kapatılmasından ne kazandığımıza bakarak, belki bundan sonra
kapatacaklarımızdan ne kazanacağımızı da görebiliriz!
9 Haziran 2014 - www.egitimajansi.com
Ömer ORHAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder