Disiplinin insan
eğitimindeki yeri ve önemi çoğu zaman tartışılmıştır. Toplumun tümünün
katıldığı bir karar hiçbir zaman çıkmamış, her zaman farklı düşününler
olmuştur. Birisi ya da birileri tarafından sorgulamasız kabul gören
davranışlar, bir başkası tarafından kabul edilmemiştir. Aile içinde bile
babanın hayır dediğine çocuk evet, anne ise belki diyebilmektedir. Hâl böyle
olunca disiplinden söz etmek de imkânsız görünmektedir. Tabiri caizse herkesin
farklı telden çaldığı durumlarda disiplin nasıl sağlanabilir?
Terbiyenin aile içinde
verildiği gerçeği, anne ve babanın yadsınamayacak rolü ile birlikte, okulların
çocukların eğitimindeki etkisine de yakından bakarak bir uzlaşma zemini yaratılmalıdır.
Kozmopolit bir toplumda
kültürel yapının ne derece sağlıklı olacağı ve disiplinler de ayrıca
tartışılır.
Kuşaklar arası çatışma her
yüzyılda yaşanmış, bir sonraki kuşak bir önceki tarafından anlaşılmadığını
iddia etmiştir. Gerçek şu ki; gençler, empati kurma konusunda yetişkinlere
oranla daha başarısızdır. Olayları olduğu gibi yaşar ve hayatlarına kesintisiz devam
ederler. Hayatlarındaki her şeyi çok çabuk kabul veya reddederler. İşte, bu
uçlarda yaşama durumu ve hormonları; onların kimyasını bozarak çoğu zaman
yetişkinler tarafından eleştirilmelerine neden olur.
Bebekliğinde elindeki
oyuncağını veya bir eşyayı yere atan çocuğa gülümseyen anne ve baba, farkında
olmadan bu hareketi onayladığını unutmamalıdır. İlk hareketlerinde tolerans
gösterilen davranışlara daha sonra tepki gösterildiğinde çocuk bunu
anlamlandıramaz. Eğitimde müdahale mutlaka zamanında ve yerinde yapılmalıdır.
Çocukların bir şey yapması isteniyorsa bunu önce ebeveyn yapmalı sonra çocuktan
beklemelidir. Aynı şekilde istenmeyen olumsuz davranışlar da aile içerisinde
sergilenmemelidir. Bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında anne ve babaya çok büyük
görevler düşer. Etkileri çok sonra belli olacak ama belki de en kalıcı izler bu
yıllarda bırakılır.
Önce, fiziksel değişim
süreçlerini anlamlandırmaya çalışarak büyüyen genç insan, daha sonraları
duygusal anlamda yaşadığı deneyimleri ile gelişir. Gücünün, aklının, sevgisinin
ve nefretinin sınırlarını zorlarken de birçok hata yapar. Akıl verilmesinden
hoşlanmadığı için kararlarını kendi vermeye çalışır. En çok ihtiyaç duyduğu,
ona model olacak insanlar, en az ihtiyacı ise nasihattir.
Her genç insan, beğenilme ve
ait olma isteği ile yanıp tutuşur. İşte bu dönemlerde ona yakın olmak,
sorularını ve sorunlarını paylaşmak gerekir. Bu anlamda onu kim beğenirse ona
yöneleceği unutulmamalıdır. Çevre bu anlamda çok büyük önem taşır. Doğru ile
yanlışlar anlatılırken, samimi ve abartmadan aktarılmalı, kıyaslamalardan
mutlaka uzak durulmalıdır. Ailenin nasihatlerindense, saygı duyulan yetişkin
insanlar, akıllıca devreye sokulmalıdır. Yakın çevrede bulunan aile
yetişkinleri, öğretmenler ve arkadaşlar anne ve babadan çok daha fazla
etkilidir. Anne ve baba, rollerini asla unutmamalı ve her zaman ince bir çizgi
de olsa sınırlar yaratmalıdır. Sınır sözcüğü kulağa hoş gelmeyebilir ancak
sınır, bir anlamda saygıdır. Sınır olmadan saygı, saygı duyulmadan da sınır
olmaz.
Bir insanı eğitmek ciddi
anlamda emek, zaman ve sabır gerektirir. Herhangi bir şeyin olmasına izin
verilmesi bir diğerinin de olabilirliğini yaratacağı unutulmamalıdır. Bir
insanın disiplinli olması için davranış değişikliği gösteriyor olması beklenir.
Korku ve baskı ile yaratılan disiplinin kalıcı olmayacağı ya da travmatik izler
bırakacağı riski de bir başka gerçektir.
Çocukların gelişiminde
birçok etken vardır ancak sorumluluk belki de hayati anlamda en büyük öneme
sahiptir. Kendi ayakları üzerinde durması ve toplumla barışık şekilde yaşamını
sürdürmesi isteniyorsa, çocuklara ve gençlere yerine getirebilecekleri
sorumluluklar verilmeli ve süreçler mutlaka değerlendirilmelidir.
Böylesine karmakarışık
duygular içerisinde olan bir insan nasıl disipline edilir?
Ailesinde terbiye edilmiş,
toplumsal ve evrensel değerleri öğrenmiş ve benimsemiş bir çocuk, okulda da
gelişimini bu doğrultuda sürdürebilir. Ancak bu sözü edilenler ailede eksik
verilmiş ya da hiç verilmemişse okulun yapacağı pek fazla şey kalmaz ve süreç
bundan sonra çok daha belirsiz olur.
Çocukların başarılı olması
isteniyorsa mutlaka sorumluluk almaları ve iç disiplin geliştirmeleri sağlanmalıdır.
16 Eylül 2014 - www.egitimajansi.com
Ömer Orhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder