Öyle bir noktaya geldik ki
maalesef daha yumuşak bir söylem bulamıyorum. Affınıza sığınarak söylüyorum: “Yalakalık”, matah bir işmiş gibi, artık
tüm medyada haber olarak veya farklı şekillerde servis ediliyor. Gün geçmiyor
ki birileri, birilerini “yalamasın”, hatta biraz daha fanteziye kaçıp “ısırmasın”!
Allah’a şükür bu zamana
kadar ne kimseyi “ısırdık” ne de “yaladık”. “Yalamadık” da, “yalatmadık” da…
Bunu aşağılayıcı bir durum olarak gördük, bildik. Ne kendimiz için ne de
başkası için böyle bir durum yaşanmasını kabul etmedik.
Düne kadar ağzımıza
almadığımız, ayıpladığımız laflar, şimdilerde koca koca insanların ağzında… Edep yahu!
Nezaket ve zarafet yerini
alenen küfre bıraktıktan sonra siz istediğiniz kadar değerler eğitimi verin, ne
işe yarar? Bu, pazardan ihtiyacınız kadar satın alabileceğiniz ya da zorla
verilecek bir şey değil ki. Bu bir kültür
sorunudur…
Meydanlarda, mecliste,
televizyonlarda, gazetelerde kısaca toplumun her kesiminde önde duran
insanların ahlak konusunda duyarlı ve örnek olmasıyla başlayacak bir süreçtir.
Kısaca imam cemaat meselesidir!
Peki, ya okullar? İşler
eğitim tarafında da maalesef iyi gitmiyor. Cezalandırmak için öğrencisinin
başını tahtaya sürterek silenler veya ödüllendirmek için başlarına para
saçanlar. Ödülünüz de sizin olsun cezanız da…
Öğretmen olma formasyonundan yoksun insanlara görev verilirse olacağı budur.
Bilimsel düşünce yapısını ve
aklı önde tutan yöneticiler ve öğretmenler, öğrencilerinize ve okullarınıza sahip çıkın!
Geleceğimizi karanlığa terk
etmeyin.
Ömer Orhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder