Ev
ödevi, ara tatil ödevi, sömestr ödevi, yaz tatili ödevi, en önemlisi ve en
değerlisi ancak üzerinde en az konuşulanı “ödev hazırlama ödevi”. Ödev hazırlamayı incelemeden önce bilinen hâliyle
öğrenci ödevlerini gözden geçirelim…
Her
eğitim-öğretim yılı başında, her dönem sonunda ve tatiller öncesinde ödev
konusu tartışmaya açılıyor. Beklentiler çok yüksek ama ne veren razı, ne alan
razı…
Ödev
gerekli midir?
Kimi
okul ödev vermemekle “övünürken”, kimisi de kontrolsüz, gerçek dışı ve iyi hazırlanmamış
ödevlerle ödevi amaç hâline getirerek öğrencinin düşünmesini yok ediyor.
Bazı
anne babalar, iyi eğitimin ödevlere bağlı olduğunu düşünürken, bazıları
ödevlerin abartılmaması gerektiğini, bir kısmı ise ödevlerin anlamlı olmadığını
savunuyor.
Hangisi
doğru? Kim haklı?
Nasreddin
Hoca’nın dediği gibi “Sen de haklısın!”. Herkesin haklılık payı var ama nereden
baktığınıza bağlı. Sorun, genelde ödev konusuna sığ bakılıyor olması.
Öğrenen
kişinin öğrendiği konuyu pekiştirmesi için tekrarın gerekliliği kabul
edilebilir. Bu anlamda zihinsel bir
aktivite şart! Ödevler zihni ne kadar harekete geçiriyor bilmem ama
bildiğim şey ödevin niceliğinden çok niteliğinin önemli olduğu.
Ödevin
ne amaçla verildiğine iyi bakmak lazım. “Öğrenmek amaçlı” üst başlığında
olduğuna hiç şüphe yok ne var ki öğrenilen bilginin kalıcı olması için ciddi
anlamda yapılandırılması gerekiyor. Yapılandırılmamış
bilgi istenildiği kadar ödevlerle tekrar edilsin, kısa süreli öğrenme
gerçekleştiği sürece unutulmaya
mahkûmdur.
Ben,
ödevi yapandan çok verenin dikkatli
olması gerektiğini düşünüyorum. Yani öğretmenler ödev vermeden önce şu
soruların yanıtlarını vermelidir.
Öğrencilerin
hazır bulunurluklarını nasıl anlayabilirim?
Farklı
öğrenme biçimlerine sahip öğrencilere hitap edecek ödevleri nasıl
hazırlamalıyım?
Öğrencilerin
ilgisini çekecek ve yoğun zihinsel aktivite sağlayacak ödev nasıl hazırlanır?
Her
öğrenciye aynı ödevi vermek yerine öğrencileri gruplamalı hatta her öğrenci
için ayrı ödevler mi hazırlamalıyım?
Öğrencilerin
becerilerini geliştirmek için ödevleri nasıl tasarlamalıyım?
Meraklarını
tetikleyerek, öğrencilerin hedeflenen kazanımların ötesine geçmesini nasıl
sağlayabilirim?
Disiplinler
arası etkileşimi gerekli kılacak bir ödevi nasıl hazırlayabilirim?
Ödevi
bir ceza veya ödül olmaktan nasıl çıkartabilirim?
Ödev
vermeden önce öğrencileri nasıl hazırlamalıyım?
Öğrencilerin
ödev süreçlerine dâhil ve onlara bu süreçlerde kılavuz olabilir miyim?
Ödev
süreçlerinin etkinliği ve verimliliğini nasıl izleyebilirim?
Ödevlerin
değerlendirilmesinde nasıl bir yol, yöntem izlemeliyim?
Ben
sorumluluk duygusu almış herkesin birçok
ödevinin olduğunu ve bu ödevleri de kabul ettiğini düşünüyorum. Zaten
sorunumuz sorumluluklarının farkında
olmayan insanlara verilen ödevlerin ne olduğu ve ödev verenler değil mi?
Sürdürülebilir ve tam öğrenmeyi
sağlamak için ödevlerin yapılandırılması
şart. Ancak yamalı bohçaya dönmüş olan eğitim-öğretim sistemi ters yüz
edilmediği sürece ödev konusu bitmez. Elbette fatura da her zaman öğrenciye
kesilir. Ne yazık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder