27 Aralık 2016 Salı

Anne ve babalar dikkat!




Teknolojinin hızla ilerlemesinin birçok tehlikeyi de beraberinde getirmekte olduğunu hepimiz görüyor ve yaşıyoruz. Tarih boyunca bilimsel gelişmeler ve teknoloji, kötü amaçlar için de kullanıldı ve son derece yıkıcı etkiler yarattı. İnsanların zafiyetlerinden yararlanarak bundan çıkar sağlayan kişiler de her zaman var oldu ve olacak. Bu anlamda günümüzde birinci hedef kitle, maalesef teknolojiye meraklı ve tehlikeye en açık konumda olan çocuklar ve gençler.   

Gençler arasında hızla yayılan telefon uygulamaları arasında yer alan  dedikodu platformları, öğrencileri çekebilmek için her yolu denemektedir. Kişilerin kimliklerini gizleyerek yazıştıkları ortamlarda hiçbir filtre olmadığından kötü amaçlı kişiler de bu sanal ortamlarda yer alabilmektedir.

Henüz eğitim çağındaki gençleri ve çocukları dedikodu yapmaya teşvik eden uygulamalarda, ergenlerin zafiyetlerinden yararlanarak yaratacağı etkiler hiç düşünülmemektedir. Bu son derece büyük bir sorumsuzluk örneğidir!

Hangi amaçla yapıldığı, kime veya kimlere hizmet ettiği henüz bilinmeyen uygulamalar, sağduyu sahibi bazı özel okul müdürlerinin farkındalık yaratması ile Türkiye Özel Okullar Derneğinin girişimleri ve Devletin desteği sayesinde engellenmektedir. Ancak konuyu bu şekilde kalıcı çözümlemek neredeyse imkânsızdır.

Bu tür yazılımlar/uygulamalar tüm dünyanın gündeminde yer almakta olup firmalara, bunlara kısıt getirmesi ya da kaldırması yönünde baskılar oluşturulmaktadır.

Benzer uygulamaların farklı platformlarda ve şekillerde karşımıza çıkmaya devam edeceği şüphesizdir. Bunun için öncelikle bilgi sahibi olunmalı ve bilinç oluşturulmalıdır. Bu bağlamda öğrencilerimiz, teknolojinin kullanımı, sorumluluklar, sanal ortamda herkesin iz bıraktığı ve kişi haklarına saygı göstermeyenlere karşı hukuksal yaptırımların olduğu konularda bilgilendirilmelidir. 

Çocuklar ciddi anlamda tehlike altındadır. Dedikodunun dışında cinsel içerikli yazışmalar, çocuk istismarına (pedofili) ve madde kullanımına açık riskler oluşturmaktadır. Bu büyük tehlikeyi görmezden gelmek çocukların ve gençlerin üzerinde büyük ahlaki ve psikolojik çöküntülere neden olacaktır.

Öncelikle devlet ve teknoloji sunan firmalarla denetleyiciler, bu tür uygulamalara izin vermemelidir. Okullar, öğrencileri teknolojik cihazları doğru kullanma konusunda bilinçlendirmelidir. Bu kapsamda Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün başlattığı bilgilendirme çalışmaları artırılarak genişletilmeli ve sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. 

Anne ve babalar, çocuklarına çeşitli nedenlerle aldıkları cep telefonu, tablet ve bilgisayarlar başta olmak üzere diğer dijital cihazları hangi amaçlarla kullandıklarını ve neler yaptıklarını kontrol etmelidirler. 

Çocuklar kendi başlarına kaldıkları her ortamda ve durumda savunmasızdır. Birçok genç, sanal ortamda yazı, görsel ve video paylaşımlarının nelere mal olacağını bilmemektedir. Çocukça yaptıkları bir espri veya şaka, bir başkasını zor durumda bırakabileceği gibi kendi geleceklerini de yok edebilir. 

Ülkemizin içinde bulunduğu şartları göz önüne alırsak, dışarıdan ve içeriden birlik, beraberlik ve huzurumuzu bozmaya çalışan kişi ve gruplara karşı bilinçli olunmalı ve buna izin verilmemelidir. Öğrenciler arasında husumete ve çatışmaya yol açarak, onların üzerinden kazanç sağlanmasına göz yumulmamalıdır.

Eğitim, sadece okulların sorumluluğuna bırakılmamalı, toplumun tüm kesimleri aynı bilinç ve duyarlılıkla hareket etmelidir.

Bu nedenle, çocuklarla görüşülerek bu tür uygulamaların kullanılmaması sağlanmalı, cep telefonlarının başkalarıyla paylaşılmaması hatta arkadaşlarına bile ödünç verilmemesi konularında uyarı yapılmalıdır.

Çocuklarımızı dijital köle olmaktan koruyalım!

Ömer Orhan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder