Günümüzde
her yer tahlil laboratuvarı, herkes de uzman!
Hele eğitimle ilgili tahlil yapmayan neredeyse yok.
Tahlil
var da teşhis yok!
Teşhis
var, tedavi yok!
Tedavi
var, reçete yok!
Reçete
var ama ilaç yok!
Varlık
içinde yokluk dönemi…
Çocuklara
son sistem bilgisayarları alıp yakınan biz…
Doğum
günü partilerine neredeyse sıfır yaştan başlayıp, ergenlik döneminde onları eve
sokmakta güçlük çeken biz…
Çocukların
öz güvenleri yüksek olsun, aman baskı yapmayalım derken küstahlaştıklarında
çözüm bulamayan biz…
Çocukları
motive etmek için her türlü maddiyatı ödül diye sunup sonrasında bu çocuk
hiçbir şeyin değerini bilmiyor diye yakınan yine biz…
Son
30 yılda ne değişti de bu duruma
geldik?
Sanayi
Devrimi fena değildi, herkes bir şekilde ayak uydurmuştu. Ne olduysa ondan
sonra oldu. Okullarından mutlu olamayıp ayrılan birkaç cinyıs (genius, Türkçe ’de dâhi) gencin gelişen teknolojileri de
kullanarak ezberi bozmaları ile başlayan bir serüven bu…
Şu an
için bırakın ayak uydurmayı yapılanları hayal etmek bile güç! Bir grup insanın
moda deyimle inovasyonla ürettiklerinin peşine takılıp giden milyarlarca
insandan ibaretiz.
Yahu
düne kadar CD sürücüsünü kahve tutacağı sanan biz değil miydik? Birden nasıl
oldu da aydınlandık? Aydınlattılar!
Herkesin
eline birer “akıllı” telefon verdiler, millet kendini atomu parçalıyor sandı. Biz daha element tablosunu
ezberleyememiştik ki dört element daha eklediler. Ne diye kimse ilgilenmedi ama
sosyal medyada herkes beğenisini tek tıkla gösterdi ki teknoloji ve gelişimi
takip ediyoruz havası da bir anlamda atılmış oldu.
Şimdi
efendim, bu işin böyle sürüp gideceği besbelli de biz ne yapacağız?
Ebeveynlerle
başlayalım…
Şu an
için hangi “jenerasyondayız” inanın ben takip edemiyorum ama çağımızın hastalığı,
başarının düşmanı sabır konusuna yakından bakmak lazım.
Tık Facebook’ta
neler var, tık Instagram, tık Twitter, tık İnternet. Yüklemedi, tık geri başka
sayfaya…
İşler
tıkırında, oyalanacak ne kadar çok ŞEY var. Ne yok? Sabır! Yeni kuşaklarda
sabır yok. İyi de bir işi sonuçlandırmak için gerekli olan en temel özellikler
nelerdir? Ortalama bir zekâ ve sabır…
Analitik
bir zekâ için yapacak bir şey yok ama sabır için var.
İşte
sabır geliştirmek için bir egzersiz:
Manavdan
irice bir nar alınır ve ikiye bölünür. Çocuklara, narın tanelerini patlatmadan,
geniş bir kabın içerisine ayıklaması istenir. Bu arada işi yaparken dikkat
edilmesi gereken ikinci konu da her tanenin ayıklanması, yani ziyan olmamasıdır…
Ben
sizlere en basitinden sadece bir tane sabır geliştiren egzersiz önerdim
sizlerin çok daha yaratıcı olacağına inancım tam.
Sonuçta
sabırsız bir nesille ancak çok iyi bir tüketici oluruz ki “CİNYIS”ların ağzına
layık!
Okurken
sabrettiğiniz için teşekkürler,
darısı çocuklarımızın başına.
Ömer
Orhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder