Eğitim
denince ilk akla gelen çocukların veya gençlerin eğitimi olsa da günümüzde
artık yaşam boyu öğrenmeden söz edilir hâle gelinmiştir. Hangi meslek grubu
olursa olsun gelişmelerden, yeniliklerden haberdar olmak için hatta okuldaki
dersleri “kaçırmış” olanlar için eğitim şarttır!
Ne vereyim abime?
Efendim oradan iki doz iletişim, iki doz teknoloji
kullanımı, bir doz da yeni yöntem ve teknikler lütfen.
İğne mi, hap mı?
Aman efendim iğne olsun da tesirini çabuk
görelim, malum zaman kıymetli.
Birkaç
saat veya gün içerisinde, likit hazırlanmış sunumlarla eğitmen görevini en
hızlı şekilde icra eder. Katılımcılar da başlangıçta pürdikkat notlar alarak
takiptedir. Saatler ilerledikçe grup içli dışlı olur, sigara molaları, arada
bir telefonla sosyalleşmeler, uzun zamandır öğrencilikten uzaklaşıldığı için
motivasyon düşüklüğü ve nihayet bitişi dört gözle bekleme… Sertifikayı da hemen
aldınız mı eğitim tamamlanmış ve iç huzuru ile görev yerine getirilmiştir.
Artık öz geçmişe yazılacak yeni bir eğitim daha alınmıştır.
Sen
sağ, ben selamet.
Genel
olarak bizim eğitim kültürümüzde süreçlerden çok sonuçlara bakılır. Oldu mu
oldu!
Oysa
yıllar içinde neredeyse kemikleşmiş bir kişilik yapısı, birkaç saatlik iletişim
eğitimi ile değişir mi? Hâl hatır sormayan ya da burnu Kafdağı’nda birine,
bırakın saatlik eğitimi, aylarca uğraşsanız belki ancak günaydın dedirtirsiniz,
onu da görev icabı yapar ki söylemese de olur.
Keşke
her şey bu kadar kolay olsa…
Bizde
her zaman niyet var da sonrası pek yok, sonrası var izleme yok, izleme var
değerlendirme yok. Yarı yolda yoruluyor, hizmet içi eğitimlerde bile –mış gibi
yapıyoruz.
Hangi
akla “hizmetse” içi seni, dışı beni yakar
durumları. Olsun efendim…
Ben
yanmasam
Sen
yanmasan
Biz
yanmasak
Nasıl
çıkar karanlıklar aydınlığa…
“Karanlık”
aydınlatılacaksa helali hoş olsun da gündüz vakti yanmak da var.
Mesaj
şu efendim:
Bu
anlamda yanlış bir algı oluşturmamak için belirtmeliyim. Eğitim, yaşam boyu
devam eden bir olgudur. Eğitim, her yaşta, her durumda, her meslekte gereklidir
ve gerçekleştirilebilir. Hizmet içi eğitimler, gelişmeye inanan ve bunu
stratejik ve aksiyon planlarına alan kurum ve kişiler için önemli bir yere
sahiptir. Ancak eğitim pahalı bir iş ve zaman çok değerlidir, bu nedenle havanda
su dövmemek gerekir. Kullanılmayan bilgi, bir süre sonra rafa kalktığı gibi
beyin tarafından da ortadan kaldırılır.
Nasıl
yapmalı?
Gerekliliklerin
saptanması,
Planlama
yapılması,
Eğitim
alacak kişi/kişilerin hazır duruma gelmesi,
Uzun
süreli eğitimi verebilecek süpervizörün belirlenmesi,
Eğitimlere
başlanması ve belirli aralıklarla uygulamaların değerlendirilmesi,
Düzeltici
etkinlikler ve geri bildirimlerin yapılması,
Davranış
değişikliği ya da alana yansıma sağlanana kadar eğitime devam edilmesi,
Uzun
soluklu birkaç hafta veya ay sürecek eğitime rağmen gelişim gösteremeyenlerin
Allah’a havale edilmesi...
Hizmet
içi eğitim alalım derken hizmet dışı
kalmayalım da... Aman!
Ömer
Orhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder